TUNCAY ÖZKAN ile NUTUK IŞIĞINDA GENÇLİK ÖRGÜTLENMESİ

Ülkemizin kurucusu, devrimlerin yapıcısı Mustafa Kemal Atatürk "1919 yılı Mayısının 19uncu günü Samsun'a çıktım," sözleriyle başlar Nutuk’a ve ardından 19 Mayıs 1919’da ülkemizin içinde bulunduğu koşulları ayrıntılarıyla anlatır, “Gençliğe Sesleniş” ile bitirir.

Atatürk Nutuk’la Kurtuluş ve Kuruluş mücadelemizle ilgili birinci elden tarihe not düşmüştür.

İstedik ki Kurtuluş Savaşı’nın işaret fişeği 19 Mayıs 1919’un 102. yıldönümünde o günleri yeniden anlayıp bugünleri yorumlayalım ve tam bağımsızlık ülkümüzle yarınlara taşıyalım. Atamızın “Bütün ümidim gençliktedir” sözleriyle armağan ettiği bayramı Nutuk aydınlığında kutlayalım.

Konuğumuz içimizden biri, CHP İzmir Milletvekili, gazeteci, yazar Tuncay Özkan “Nutuk Işığında Gençlik Örgütlenmesi” başlıklı söyleşisiyle 18 Mayıs Salı günü saat 21.00’de, Ali Nihat Yavşan’ın kolaylaştırıcılığında zoom üzerinden bizimle oldu.

Ankara CUMOK Dönem Sözcüsü Nejdet Özer’ın kısa açış konuşmasının ardından Ali Nihat Yavşan izleyicilerle Tuncay Özkan’ın kısa yaşam öyküsünü paylaştı.

Tuncay Özkan konuşmasına “Cumok varlığı, sizlerin hepinizin hayat hikayesindeki örgütlenme yoğunluğu, tecrübeleri pek çok noktada benden daha fazla ama karşılıklı sohbetimizde ben de kendi tecrübelerimden bir iki küçük şey aktarıp karşılıklı sohbet edebilirsek daha verimli olacağını düşünüyorum,” sözleriyle başladı.

Atatürk’ün Nutuk’ta önce manzaranın fotoğrafını çektiğini, Samsun’dan, Havza’dan başlayarak manzarayı tümüyle anlattığını, bugün ise önemli olanın oradan nasıl ders çıkarmamız gerektiğini Atatürk’ün önderlik özellikleri ışığında görmek olduğunu söyleyerek Atatürk’ün hem cephede hem de halkın içinde bulunduğunu vurguladı.

Özkan özetle şöyle konuştu:

“Bugün çok konuşan bir Türkiye var ama en büyük ihtiyaç dinleyici ihtiyacı. Biz hepimiz çok bilgiliyiz, çok tecrübeliyiz ama bu bilginin ve tecrübenin bize vereceği en büyük ödevlerden biri örgütlenmede zannediyorum dinlemek, dinleyebilmek, ayrıca bir karşı mahalle olduğunu unutmamak gerekiyor. Karşı mahalle çok önemli. Oradaki insanların duyguları, düşünceleri, olaylara nasıl baktıklarını iyi analiz etmek, o beklentileri görebilecek bir demokratik sistem oluşturmak gerekiyor.

Bugün oluşan demokratik cephenin de en önemli unsurlarından biri dildir. Bizim gibi düşünmeyen ama demokrasiye inanan, cumhuriyet cephesinde bizimle birlikte yer alan pek çok insan var. İnsanlar demokratik bir cephenin içinde birlikte ama farklı görüşlerde olabilirler. Bu farklılıklara yer açacak, bu farklılıkları kabul edecek, onları dinleyecek ve onları dönüştürecek bir sükunet, ahenk ve duyarlılık içinde, birikim içinde olmak çok değerli.

Atatürk ve onu izleyenler mücadeleye başladığında hepimizden daha gençler. Ve bu büyük mücadelenin neferi olarak çıkıyorlar ortaya. En önemli silahları ikna kabiliyetleri. Atatürk konuştuğu zaman çok dolu dolu konuşan, Nutuk’ta da bunu görüyoruz, ama dinlemeyi de çok iyi başaran biri. Dinlediği zaman karşısındakini çok net olarak anlıyor, anlattığı zaman da karşısındakine kendini çok rahat anlatabiliyor. Bence bugün bizim yapmamız gereken şey de bu. Çok problemli bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci iyi anlatmak, bu süreçten iyi beslenmek gerekiyor. Örgütlenmenin temelinde düşünce berraklığı, dil temizliği ve öteki mahallelerin hassasiyetleri çok önemli.

Halkı kandırmaya kalkışanlarla mücadelede en değerli şey hakikat ve iyi bir arşiv, iyi bir hafıza. Gerçek eninde sonunda mutlaka insanlara hem örgütlenmede hem iknada hem de onların mücadeleye katılmasında çok önemli bir enstrüman. Demokratik zeminin gerçekle beslenmesi hepimizi güçlü kılıyor. O nedenle Nutuk bizim orada da yol göstericimiz, kılavuzumuz niteliğinde.

Diyoruz ki ekonomimizi kaybediyoruz, güvenliğimizi kaybediyoruz, pek çok şeyi kaybediyoruz ama en önce bizi bir araya getiren, bir arada tutan değerlerimizi kaybediyoruz. Bunlardan bir tanesi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu toplumun çimentosudur. Aydınlanmanın, devrimin büyük önderidir. Onu unutturmaya çalışıyorlar. Bütün bu süreçlerde en önemli şey güzelle çirkini, doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırt edebileceğimiz gerçeği toplumun önüne koyabilmemizdir.

Şunu iyi biliyorum. Aşkın ve umudun yenildiği yeryüzünde görülmüş bir şey değildir. Belki biz yeniliriz ama aşkımız ve umudumuz mutlaka kazanacaktır.“

Bu konuşmanın ardından karşılıklı sohbete geçildi.

Söyleşinin tümü AnkaraCumok youtube kanalında TUNCAY ÖZKAN ile NUTUK IŞIĞINDA GENÇLİK ÖRGÜTLENMESİ linkinde.

Bu özel söyleşi için sevgili Tuncay Özkan’a çok teşekkür ediyoruz.