Korona Günlerinde Söyleşi: ALİ MUTLU KÖYLÜOĞLU ile KORONA KRİZİ, VATANDAŞLIK TEMEL GELİRİ VE TÜRKİYE
Ankara CUMOK’un İTÜ Birlik katkılarıyla düzenlediği Dr. Ali Mutlu Köylüoğlu’nun Korona Krizi, Vatandaşlık Temel geliri ve Türkiye başlıklı söyleşisi 1 Mayıs Cuma günü saat 21.00’de Facebook üzerinden canlı olarak gerçekleşti.
Konuşmasına Ankara Cumok ve İTÜ Birlik’e teşekkür ederek başlayan Ali Mutlu Köylüoğlu söyleşinin konusunun Vatandaşlık Temel Geliri ve Türkiye olduğunu, güncel koşullardan ötürü biraz da Koronavirüs krizine değineceğini, bu arada 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını da kutladığını söyledi.
Yalnızca Türkiye’de değil dünyada da gündemde olan Vatandaşlık Temel Geliri (VTG) nin, devletin tüm vatandaşlarına ömür boyu bağladığı, hiçbir koşula bağlı olmaksızın, başka geliri olup olmadığına bakmaksızın bireyin onurlu bir yaşam sürdürebilmesi için temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar gelir olduğunu anlatan Köylüoğlu VTG konsepti başlangıcının Fransız Devrimine değin gittiğini, sonrasında çeşitli biçim ve isimlerle bugünlere kadar geldiğini aktardı.
2015 yılında Haziran ve Kasım aylarında iki seçim olduğunu, seçimlerin ülkenin sorunlarını çözemediğinin anlaşıldığını, bunun üzerine kafa yormaya başladıklarını ve ülkenin çeşitli yerlerinde yaptıkları toplantılar sonucunda sosyal demokratik hukuk devletimizde seçmenlerin adaylarla değil de buradan kendilerine gelecek olanla ilgilendiklerini; aslında uluslararası toplantılarında görüldüğü gibi dünyada da durumun pek farklı olmadığını vurgulayan Ali Mutlu Köylüoğlu korona günlerinde ise kitlesel olarak işsizlik, kitlesel olarak bireylerin yaşamlarını idame ettirememe durumunun çoğaldığını anlattı. Her alanda otomasyonun artmasıyla insanın yerini robotların aldığını, savaşların bile farklılaştığını, artık bilgisayar başında oyun oynar gibi çok farklı bir ülkedeki bir yerin tek tuşla bombalanabildiğini yani her alanda eski değer seti kaybolurken insanların da devre dışı kaldığını vurgulayan Köylüoğlu konuşmasını özetle şöyle sürdürdü:
“Teknolojik bazlı işsizlik dünyanın her yanında artıyor. Otomasyon ile çok sayıda insan işsiz kaldı ve kalmaya devam edecek. Peki ne yapacağız? Otomasyonla işsiz kalan bireyler için yeni sektörler kuralım, yeni beceriler oluşturalım deniyor. Bu da mümkün değil; otomasyon sistemi her alanı etkiliyor. Bugünlerde ne oldu? Korona krizi bu süreci çok hızlandırdı ve farkındalık yarattı. Bu krizle günübirlik çalışarak yaşamını sürdüren büyük bir kesim gelirsiz kaldı ve en kötüsü, bu ne zaman bitecek, belli değil.
Bu arada prekaryadan söz etmek istiyorum; yani güvencesiz mevcudiyet sahibi olma durumu. Bizde ve tüm dünyada böyle bir sınıf doğuyor, bu kişiler önünü göremiyor, düzenli gelirleri yok, geleceğe ilişkin planlama yapamıyorlar, örneğin evlenemiyorlar falan. Prekarya durumu kişilerle ilgili idi; ama artık tüzel kişileri de zorluyor. Şurası açık ki eski değer seti değişiyor; yeni değer seti ise eski ideolojilerle yönetilemiyor.
VTG’ye dönersek yine; VTG bireylere onurlu bir şekilde yaşama kabiliyeti kazandırmaktır, en önemlisi de insanlara hayır deme özgürlüğü vermektir. VTG için beş temel durum vardır:
1. Mutlaka düzenli, periyodik olmalı,
2. Mutlaka para veya muadili olmalı, kişiler nasıl harcayacaklarına kendileri karar vermeli,
3. Birey bazında olmalı,
4. Evrensel (küresel değil) olmalı,
5. Koşulsuz olmalı.
VTG ne soldur ne sağdır, kaçınılmaz gelecektir. Tek bir sözcükle ifade edeceksek VTG gerçekçiliktir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli kriteri tam bağımsızlıktır; ekonomik bağımsızlıktır. Bu aşılmadığı sürece demokrasi tatbikatları başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Ekonomik anlamda bağımlı olan kişilerin doğal olarak oy verirken de elleri kolları bağlı olur. Sağlık tahribatı ardından psikolojik tahribatı getirecek, onu ekonomik tahribat, bir sonraki aşamada siyasi tahribat izleyecektir.
Bütün dünyada konuşulan bir şey var; acaba VTG insanları tembelliğe, miskinliğe, üretim yapmamaya götürür mü? Yapılan araştırmalarda kişilerin bu tür olumsuzluklara kendilerini değil de üçüncü kişileri aday gösterme eğilimleri var; yani ben böyle olmam ama başkaları olur gibi.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Bir yol ayrımındayız. Korona bu süreci hızlandırdı. Yol ayrımı iki yöne gidiyor; ya vatandaşlarımızın yücelmesi yönüne gidilecek ya da çok kötü bir sona. Ben kendi adıma vatandaşlarımızın yücelmesi yönünde bir yola girileceğini düşünüyorum.”
İlginin yüksek olduğu söyleşi sonrası Dr. Ali Murat Köylüoğlu katılımcıların sorularını yanıtladı. Korona sürecinde işsizliğin çok daha fazla arttığı, yaşam güvencesinin azaldığı, yarınlarına kuşkuyla bakan milyonların olduğu günümüz Türkiyesinde bu temel konuda bizi bilgilendirerek geleceğe inancımızı çoğaltan sayın Köylüoğlu’na çok teşekkür ediyoruz.
Vatandaşlarımız, VATANDAŞ OLDUKLARINI HİSSETMELİ. VATANDAŞLIK TEMEL GELİRİ - Dr. Ali Mutlu KÖYLÜOĞLU
|